Otizm; beynin sosyal iletişim ve etkileşimi sağlayan kısımlarının gelişiminde görülen bir farklılıktır. Otizme dair belirtiler bazı çocuklarda gelişim basamaklarının erken dönemlerinde başlarken, bazı çocuklarda öncelikle normal seyreden gelişimde gerileme veya aksaklıklar (örneğin 1 yaşına kadar gelişimi normal olan çocuğun iletişim becerilerinde, konuşmasında gerilik olması) şeklinde olmaktadır.
Otizm şüphesi, çocuğun konuşmasının gecikmesi veya etrafa ilgisiz, tepkisiz olması ile ortaya çıkar. Aile, çocuğun akranları konuştuğu halde hiç kelime çıkarmamasından ya da daha önce “anne, baba” gibi tekli kelimeleri söyleyebilirken son aylarda bu kelimeleri unutması nedeniyle doktora başvurur. Ve aileler eğer çocuğunda otizm olabileceğinden şüpheleniyorsa, çoğunlukla o şüphelerinde haklı olmaktadırlar.
Yapılan araştırmalar her 54 çocuğun ortalama 1’inde (%1.9) Otizm Spektrum Bozukluğu tespit edildiğini göstermektedir.
Aileler için kırmızı bayrak sayılabilecek belirtiler; gülümsemenize yanıt vermemesi, konuştuğunuzda yüzünüze bakmaması ya da az bakması, nesneleri işaret ederek göstermemesi, oyuncağını getirip birlikte oynama isteği göstermemesi, etkileşime girmeye isteksiz olması, taklit oyunlarının ya da “miş" gibi oyunların olmaması (bebeğine yemek yedirme, ayıcığını sallayarak uyutmaya çalışma), 1 yaşında kelime çıkarmanın, 2 yaş civarı iki kelimeli cümle kurmanın başlamamasıdır.
Otizmin farkında olmak, yok saymamak ilk basamaktır. Erken tanı ve yoğun özel eğitim programları çok önemlidir. Çocuğun bundan sonraki hayat kalitesi ve bağımsız yaşam sürebilmesi açısından hayati önem arz etmektedir. Çocuğunda otizm tanısı olan aileler imkanlarının yettiği ölçüde haftalık alınan özel eğitim saatini artırmalıdırlar.