İnatçılık ve Tutturmalar

İnatçı bir çocuk karşısında en sakin ebeveyn bile duygularını ve tepkilerini kontrol etmekte zorlanabilir. Sabrın sınırlarını zorlayan küçük bir çocukla nasıl baş edilebileceğine dair farklı uygulamalar önerilebilir. Özellikle 2-3 yaş grubundaki inatçılık krizlerinde bir defasında işe yarayan bir uygulama bir sonraki krizde etkili olmayabilir. Genellikle yardımcı olmayan tutum ise çocukları azarlamak ve tehdit etmektir. "Ağlamayı hemen kesmezsen..." gibi cümlelerin çocuğu sakinleştirmek ya da inadından vazgeçirmekte etkili olmadığı aksine sürekli azarlanan çocuğun bir süre sonra anne-babayı hiçbir durumda dinlememeye başladığı bilinmektedir.

İnatlaşmaların güç savaşına dönmesine izin vermeyin. Kazanan ve kaybeden durumu oluşturmak krizlerin artmasına neden olabilir. Eğer çocuk inatçılığı karşısında anne-babayı pes ettirebildiğini gözlemlerse bu davranışın tekrarlama olasılığı artar. Böylece çocuk sürekli olarak anne-babanın koyduğu sınırları test etmeye, zorlamaya ve yıkmaya çalışmaya başlar. Ya da tam tersi bir durum olarak, eğer anne-baba genellikle uyguladıkları baskı ile çocuğu isteklerinden vazgeçirtir ise o zaman da çocuğun bağımsız bir birey olması zorlaşabilir.

Anne-babalar sakin ve tutarlı davranıp, çatışmaları çözümleyecek şekilde davranabilirse, çocukla güç savaşına girmeden, kendi kızgınlıklarının farkına varıp, duygularını uygun şekilde ifade edebilirlerse inatçı çocukla baş etmeleri kolaylaşacaktır. Krizler sırasında soğukkanlı davranmak zor olabilir, ama en azından daha sonra üzerinde düşünüp farklı çözüm yolları bulunabilirse çatışmalar azalacaktır. İnatçılık bir kişilik özelliği olsa da altında yatan duyguyu ve ihtiyacı anlamaya çalışmak çocuğunuzla iletişiminizi güçlendirmek için yardımcı olabilir.