Tik bozukluğu, genellikle erken yaşlarda başlamaktadır. Sıklıkla 3-4 yaşından sonra görülmektedir. En sık görüldüğü yaşlar ise, 6-7 yaş ve 11-13 yaşları arasıdır.
En sık görülen tikler arasında, göz kırpma, kaş kaldırma, dudak, burun oynatma sayılabilir. Bunun yanısıra bazı tikler karmaşıktır. Kompleks tikler arasında, yüzde görülen mimikler, aynı sözü tekrarlama, üstünü başını düzeltme sayılabilir. Kas hareketleri ve ses tiklerinin bir arada görünmesi durumuna Tourette Sendromu adı verilmektedir.
Tiklere sıklıkla sinirlilik, huzursuzluk, yerinde duramama, dikkat eksikliği eşlik etmektedir.
Eğer çocukta var olan tikler çocuğun sosyal yaşamını etkiliyorsa ve ağır düzeyde ise tedavi etmek gerekir. Tedavi edilmediğinde, çocuğun benlik saygısında düşmeye, aile veya okul yaşamında bozulmaya, uyum sorunlarına yol açabilir. Seyri genellikle iyi bir gidişat gösterir. Kronik bir hastalığın olması, yetersiz aile desteği gidişatı olumsuz etkileyebilir.
Çocuk tiklerini belirli durumlarda, belirli ortamlarda gösteriyorsa bunun nedenlerinin değerlendirilmesi önemlidir. Anne babanın kaygısı nedeniyle çocuğun davranışlarını kontrol etmeye çalışması sonucunda açığa çıkan gerginlik çocuğun tiklerinin artmasına neden olur. Aile ve çevre tarafından yapılan uyarılar, cezalandırmalar, çocuğu duygusal ve fiziksel yük altına sokmakta, tiklerin devam etmesine yada yeni tikler oluşmasına yol açabilmektedir.
Tikleri söndürmede aile, öğretmen ve Çocuk Psikiyatri doktorunun iş birliği içinde olması önemlidir. Anne, baba, öğretmenin çocuğa destek olması, çocuğun tiklerinin istemli olmadığını kabullenmesi gereklidir. Çocuğa sevildiği hissettirilerek, olumlu benlik algısı ve kendine güven duygusunun geliştirilmesi sağlanmalıdır. Tedavide, çocuğun benlik saygısının arttırılması, aile içi ilişkilerin iyileştirilmesi, stresin azaltılması önemlidir. Tikler kronikleşmişse ilaç tedavisi de eklenmelidir.